Zanaat, el becerisi ve ustalık gerektiren geleneksel üretim yöntemlerini kullanarak yapılan pratik ve işlevsel nesnelerin üretimidir. Zanaatkârlar, genellikle el yapımı teknikleri kullanarak çeşitli malzemeleri işler ve geleneksel yöntemleri kuşaktan kuşağa aktararak özgün ve estetik ürünler yaratırlar. Zanaat, bireysel beceri, kültürel miras ve yerel kimlikle sıkı bir bağa sahiptir.
Geleneksel sanatlar ise, bir toplumun kültürel ifadesini yansıtan ve genellikle geçmişten günümüze kadar gelen geleneksel ve ritüel nitelikli sanat formlarıdır. Bu sanatlar, o toplumun inançları, değerleri, mitolojisi, tarihi ve sosyal yaşamıyla derin bir ilişki içindedir. Geleneksel sanatlar, genellikle el işçiliği, yaratıcılık ve sembolizmle karakterize edilen birçok disiplini içerir. Örnek olarak, ahşap oyma, seramik, dokuma, resim, heykelcilik, halıcılık, minyatür gibi sanat dalları gösterilebilir.
Zanaat ve geleneksel sanatlar, bir toplumun kültürel mirasının korunmasına, iletilmesine ve yaşatılmasına katkıda bulunurlar. Bu sanat formları, el becerisi ve ustalık gerektirdiği için, genellikle ustalar tarafından öğretilir ve kuşaktan kuşağa aktarılır. Aynı zamanda, zanaat ve geleneksel sanatlar, yerel ekonomiyi destekleyebilir, turizm açısından cazip bir çekim merkezi olabilir ve bir toplumun kimliğini, değerlerini ve kültürel çeşitliliğini yansıtabilir.
Son yıllarda, zanaat ve geleneksel sanatlar, küreselleşme ve endüstrileşme ile birlikte bazı tehditler altındadır. Bu nedenle, kültürel mirasın korunması, zanaatın desteklenmesi ve geleneksel sanatların yaşatılması giderek daha önemli bir hale gelmiştir.